Mansur Yavaş Ankara Kent Konseyi Danışma Kurulu'nun İlk Toplantısına Katıldı
Ankara Kent Konseyi Danışma Kurulu, 'Başkent'in Gelişmesinde Kültür ve Sanatın Rolü' gündemi ile ilk toplantısını Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde gerçekleştirdi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Reşit Serhat Taşkınsu, Genel Sekreter Yardımcısı Faruk Çınkı, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, STK temsilcilerinin de yer aldığı Danışma Kurulu üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıya, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
Ankara Kent Konseyi'nin ‘ortak akıl platformu'na dönüştüğüne vurgu yapan ve tüm üyelerin görüş ve taleplerini dinleyerek tek tek not alan Yavaş, “Bizim Kent Konseyimiz bin 200 kadar bileşen ve 5 bine yakın gönüllüsüyle gerçekten Türkiye'de tek. Herkesin örnek aldığı ve özendiği bir hale geldi, çünkü burada kimseyi ayırt etmiyor, ötekileştirmiyoruz” dedi.
ORTAK AKILLA YÖNETİM ANLAYIŞI
Ankara'yı ortak akılla yönetme sözü verdiğini ifade eden Yavaş, yönetim anlayışına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Burada çok büyük bir iş yapıyoruz. Zaman zaman ‘bu adamın burada ne işi var?' dendiğini duyuyorum. Bunu diyene soruyorum ‘peki daha önce sana bu adamın burada ne işi var dendiği zaman sen incinmiyor muydun?' Aliya İzzetbegoviç'in bir sözü var; ‘İnsan ne zaman ölür, yenilir? Düşmana benzediğiniz zaman yenilirsiniz.' Biz dolayısıyla burada ortak aklı konuşturacağız. Herkes eleştirisini de yapacak.”
Yönetim anlayışında “şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik” unsurlarını benimsediklerini belirten Yavaş, çeşitli ülkelerin kültür ve sanata verdiği önemi örneklerle anlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Saint Petersburg'daki müzeye girip bütün objelere tek tek dokunursanız 6,5 yılda gezebiliyorsunuz. Ama dışarı baktığınızda kentin kendisi biblo gibi ve çocuklar sürekli o müzedeler. Eğitime oradan başlıyorlar. Öyle bir yerde eğitim alan birisi, orada yaşayan birisinin de o kente ihanet etmesinin imkanı yok diye düşünüyorum. Ama maalesef kültürden sanattan uzak kalan bir Ankara oldu. Yani bakış; kendi istediği müzik, kendi istediği tiyatro, kendi istediği sanatçı gibi bir düzenlemeye gidince maalesef uzak kaldığımızı düşünebiliriz. Siz beğenmeyebilirsiniz ama ‘sanatın içine tükürürüm' diyemezsiniz. Bu şuna benziyor; televizyonda istemediğiniz kanalı izlemezsiniz bu kadar basit.”
KENTE DUYULAN AİDİYET İLE KÜLTÜR SANAT İLİŞKİSİ
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da, kente duyulan aidiyeti artırmak için kültür sanat ilişkisinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu:
“Kültür ve sanatla barışık bir dönemde kültür sanat başlığı altında bu mekanda yapılan toplantıyı çok önemsiyoruz. Mansur Başkan kentteki bütün sosyolojileri masaya toplama çağrısı yaptı. O kadar objektif ve o kadar önyargısız bir dil kullandı ki tüm sosyolojiler kendisine yer buluyor burada. Ankara Kent Konseyi bu ortak akılla 27 Aralık'ta kentteki bütün sosyolojilerle temas kurdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın desteğiyle uzun yıllar özlenen tabloyla Mehmet Akif Ersoy'u andık. Kentteki diğer belediye başkanlarıyla Büyükşehir Belediye Başkanımız bir araya geldi. 300 bin üniversite öğrencisi var bu kentte. Mansur Başkan ‘Üniversite Başkent'te Okunur' dedi, gelen bütün çocuklar açıkta kalmasın diye destek oldu. Kente duyulan aidiyeti artırmak için kültür sanat ilişkisini nasıl yapacağızımızın yanıtlarını arıyoruz.”
DANIŞMA KURULU ÜYELERİNİN KÜLTÜR VE SANAT FİKİRLERİ YARIŞTI
Danışma Kurulu üyelerinden Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da, Başkent'in kültür ve sanat alanında gelişmesi için her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduklarını belirterek, “İhmal ettik biz Ankara'yı. Şimdi Ankara'da yıllarca özlenen havayı sağladı Ankara Kent Konseyi. Onların başında da Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanımız ‘benim partim Ankara' dedi. O kadar kıymetli bir sözdü ki bu. Bütün dünyada artık eskisi gibi deniz, kum, güneş turizmi yerine tarih kültür turizminin ağırlık kazandığı ve insanların buraları aradığını görüyoruz. Sanatsal etkinliklerin dünya turizminin merkezine oturacağını görüyoruz. Ankara önemli bir zenginliğine sahip bunu değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Toplantıya katılan Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de yaptığı konuşmada, “Ankara aslında tarih ve kültür olarak çok büyük imkanlara sahip bir ilimiz. Ancak Adıyaman bir tek Nemrut Dağı ile Ankara'dan fazla turist çekiyor. Bu şehrin tanıtımıyla ilgili bir sıkıntımız var. Ankara'nın tanıtımı için biz üzerimize düşen ne varsa yapmaya ve çalışmaya hazırız” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.
Gazeteci Yazar Mustafa Balbay da yaptığı değerlendirmede, “Ciddi bir başlangıç. Ben 80 ülke gezdim. 500 şehir tanıdım. Dünyanın pek çok kentinde o kentin aidiyetinin yükselmesi önemli bir konu. İnsanların şehre katılmasının nedeninin kültür sanat olduğunu gördüm. Ankara'nın tarihi derinleştiğinde 10 bin yıl öncesine gider. Bu sürecin bir yerinde olabilirsek bu şehre borcumuzu ödemiş oluruz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Toplantıda görüş ve önerilerini dile getiren sanatçılardan biri olan Pınar Ayhan ise, “Büyükşehir Belediyesinin konservatuar sistemiyle bir an önce sanatçılar yetiştirmeye başlaması çok kıymetli bizim için. 1940'ta kurulan devlet tiyatroları çok değerli sanatçılar yetiştirdi ve zaten biz o ekolle bugüne kadar gelebildik. Ama o ekol zayıflaya zayıflaya bugünlere geldi” sözleriyle Büyükşehir Belediyesinin sanata ve sanatçılara destek olmasını istedi.