Beyindeki Saatli Bomba: Anevrizma
Sessiz ilerleyen beyin anevrizmaları, erken teşhis edilmediği takdirde hayati risk taşıyor.
Son zamanlarda kalp krizi ile birlikte isminden en çok söz edilen hastalıklar arasında beyin anevrizmaları geliyor. Çoğu zaman belirti vermeyen beyin anevrizmaları, fark edilmeden uzun süre kalabiliyor. Ancak patlama durumunda, hayatı tehdit eden sonuçlara neden olduğu için anevrizmaların erkenden teşhis edilmesi ve kontrol altında tutulması büyük önem taşıyor.
Beyin Kanamalarının En Büyük Sebebi
LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri'nden Aile Hekimliği Uzmanı Dr. İyigün Gedik, genelde ani bir beyin kanaması geçiren kişilerle gündeme gelen beyin anevrizmalarının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti: “Beyin anevrizması kafanın içerisinde bulunan arterlerin (atardamarların) ince bir duvarla çıkıntılaşmasıyla oluşur. Sabit durdukları sürece bir bulgu vermeyebilirler, kimi zaman da çevre dokulara baskı yaparak boyutlarına göre nörolojik bulgular oluşturabilirler. Rüptüre olduklarında, yani yırtıldıklarında ise beyin kanamasına sebep olarak ciddi bir hastalık ve yaşam kaybı nedeni olabilirler.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan çalışmalar ve otopsi serilerine göre beyin anevrizmalarının sıklığı binde 4 ile yüzde 6 arasında değişmektedir. Beyin kanaması geçiren hastaların yaklaşık %20-25'i hastaneye ulaşamadan hayatını kaybetmektedir. Hastaneye ulaşabilenlerde ise iyileşme süreci zorlu ve değişkendir. Beyin kanamalarının büyük çoğunluğunun sebebi de beyin anevrizmalarıdır.”
Her Anevrizma Kanamaya Sebep Olur Mu?
Anevrizma boyutunun kanamada etkili olduğunun altını çizen Uzm. Dr. İyigün Gedik, “Yapılan çalışmalarda her anevrizmanın kanamaya sebep olmadığı görülmüştür. Kanama gelişmesinin muhtemel sebebi anevrizmanın boyutu olarak gösterilmiştir. 6 mm'den küçük anevrizmaların kanama riski düşüktür. Yine 10 mm'den küçük anevrizmaların yırtıldığında iyileşme süreci, büyük anevrizmalara göre daha iyidir” dedi.
Kimler Risk Altında?
Risk faktörlerinin beyin anevrizmalarında çok önemli olduğunu da belirten LifeClub hekimlerinden Aile Hekimliği Uzmanı Dr. İyigün Gedik, “Aile üyelerinde beyin anevrizma öyküsü olanlarda ve beyin anevrizması olan birinci derece akraba sayısı arttıkça risk artıyor. Bazı ailesel geçişli sendromlarda da anevrizma riski artar. Bunlar; otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı, bağ doku hastalıklarının bazıları, biküspit aort valvi'dir. Toplumda sigara içen ve/veya hipertansiyonu olan kadınlarda, hipertansiyonu ve aterosklerozu olup sigara kullanımı olan kişilerde de anevrizma gelişme riski yüksektir” dedi.
Erken Tanı Mümkün Mü?
Gedik son olarak, çeşitli tarama yöntemleri ile anevrizmaların erken evrede fark edilebildiğini söyledi: “Rüptüre olmamış anevrizmalar, kontrastlı BT (Beyin Tomografi) anjio ve MR anjio tetkikleriyle görüntülenebilir. BT çekiminde radyasyon kullanımı MR çekimine kıyasla dezavantajdır. Konvansiyonel serebral anjiografi tetkiki oldukça yüksek riskli invazif bir girişim olduğu için taramada kullanılmamaktadır.
Şu an için rehberlerde beyin anevrizması taraması rutin olarak önerilmemektedir. İki veya daha fazla birinci derece akrabasında beyin anevrizmasına bağlı kanama öyküsü olanların en az bir kere görüntüleme yöntemleriyle taranmasını öneren çalışmalar mevcuttur. Ailesel sendromlara sahip olanlar, konu ile ilgili kaygısı bulunanlar ve risk faktörlerini taşıyanlar, tercihe bağlı olarak görüntüleme yöntemleri ile taranabilir. Hipertansiyonun kontrol altında tutulması ve sigara içmekten kaçınılması en temel önlemler olarak akılda tutulmalıdır.”