Aşk herkes için olmazsa olmazdır. Kimi için tatsız bir deneyim, kimi için efsunlu bir rüya, kimi için derin bir yara, kimi için bir hayal. Ama istisnasız herkeste karşılığı olan bir şeydir aşk. Peki, aşk nedir? Gerçek aşkın tanımını kelimelerle yapmak çok zordur çünkü aşk elle tutulacak bir şey değildir. Aşk bilinen bütün duygulardan tamamen farklıdır. O yüzden de tarif edilmesi imkânsızdır. Fakat belirli bir duygu insana “âşık oldum” dedirtmektedir. Peki, “âşık oldum” diyen insan “aşk” derken neyi kastetmektedir? Genelde insan kendisini sevmez ve bu nedenle de sevilmek ister. Çoğunlukla insanda, ta bebeklikten itibaren ona bakan annesinin “sevgi” denilen duygusunun anıları vardır. Bu duygu annesinin onun bütün ihtiyaçlarını karşılamasıyla ilgilidir. Çünkü anne bebeğinin bütün ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır aksi halde bebek ölür. İşte bireyde bebeklikten itibaren, annesi tarafından bütün ihtiyaçlarının karşılandığı duygusu vardır. Kişi yetişkin hale gelince de bu duyguyu özler çünkü artık bütün ihtiyaçları karşılanmamaktadır.
Kişi ona bu duyguyu tekrar yaşatabilecek bir insan arar ve bir gün böyle bir duyguyu ona yaşatan bir insanla karşılaşınca “aşk” denilen duyguyu hisseder. Çünkü tıpkı bebekliğindeki gibi onun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve onu mutlu edebilecek birini bulmuştur. Öyle birini bulduğuna dair inanç kişide sıra dışı bir sevince ve mutluluğa neden olur. İşte bütün bu duyguların karışımına, aşkın ne olduğunu bilmeyen insan “ aşk” der ve “âşık olduğuna” inanır. Bu inanç ise eninde sonunda sıra dışı acılara ve mutsuzluklara neden olmaktadır.
Devamında ise insanlar “aşk” dedikleri şeye kavuşunca birdenbire sona erdiğinin farkına varır ve şaşırırlar. Ama “aşk” denilen şeyin işlevi bitince ortadan kaybolması doğaldır çünkü aranan şey birine yapışmak ve yalnızlığı sona erdirmektir. O yüzden “aşk” birine yapışmak için üretilmiş bir masaldır. Ayrıca insanlar birbirlerine yapışmakla yetinmez, birbirlerini köleleştirmek de ister. Bu olay “aşk” ile başlar ama köleleştirme gerçekleşince, aşk kaybolur. Aslında kime sorarsak soralım, köleleşmek istemez ama bir başkası onu tıpkı çocuklukta olduğu gibi sevsin, ilgilensin, korusun ve ihtiyaçlarını karşılasın ister. Ancak bunlar aynı zamanda köleleşmeye de neden olan arzulardır. Zira her şeyin bir bedeli vardır. İlgilenilmenin, korunmanın ve ihtiyaçların karşılanmasının bedeli köleleştirilmektir. Çünkü bu durum bağımlılık yaratır ve özgürlüğü baltalar.
Bebek annesinden ilgi ve sevgi görür, neticede ona bağımlı olur. Bu, herkesin bilinçaltına işlemiştir. Bebek yetişkin olunca ilgi ve sevgi arar ama bulunca bağımlı olur çünkü bu üçü doğuştan beri bir aradaydı. Koşulsuz sevgi ise asla bağımlılığa neden olmaz ama günümüzde koşulsuz sevgiden anlayan kimse yoktur. Herkes aşk aramaktadır. Çünkü koşulsuz sevgi normal yaşam içinde var olabilen bir olgu değildir. Bunun için sıra dışı durum gerçekleşmelidir. Yani insan tekâmül etmeli ve insanüstü insan haline gelmelidir. Olağan yaşam akışında aşk, suyun içinde ateşin var olması gibidir. Yani olası değildir. O zaman biz gerçek aşkı ve koşulsuz sevgiyi nasıl yaşayabiliriz?
Bunun için insan bir değişim ve dönüşümden geçmelidir. İşte burada Dünya Değişim Akademisi’nde bu değişimin gerçekleşmesi için gereken yol, bilgelik ve araçlar sunulmaktadır. Aşk Sanatı programı ile gerçek aşkın keşfine doğru bir adım atabilirsiniz.
İnsan bütünsel bir varlıktır. Yani bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal boyutları birlikte taşıyan bir varlıktır insan. Dolayısıyla insanı ele alacaksak tüm bu boyutları birlikte ele alacak bir metoda ihtiyacımız vardır. Yani birini dışarda bırakan bir yöntem kesinlikle gerçek çözüme ulaştırmayacaktır. Çünkü insanın yaşadığı tüm sorunlarda insan varlığının tüm boyutları işin içindedir. Dünya Değişim Akademisi’nde uygulanan değişim çalışmalarında da bütünsel bir yaklaşım sunulmaktadır. Programlar 8 çalışmadan oluşmakta ve her programda konuya özel olarak hazırlanmış bilgi ve tekniklerle tam nokta atışı uygulamalar yapılmaktadır. Nefes, hareket, zihin, farkındalık ve bilgeliği bir araya getiren bu eşsiz programlar sorun her ne ise tam o noktada muazzam kazanımlar sağlamaktadır.
Öte yanda olayı daha da ilerletebilir, siz kendiniz de bir Değişim Uzmanı olabilirsiniz. Bunun için de
Dünya Değişim Akademisi ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YENİSEM) iş birliği ile hazırlanan Değişim Uzmanlığı Eğitim programlarına katılabilirsiniz. Eğitim, 8 gün her gün 2 saat olmak üzere toplam 16 saatten oluşmakta. Eğitime katılarak siz de uluslararası geçerliliği olan Değişim Uzmanlığı sertifikasına sahip olabilirsiniz. En yakın Değişim Uzmanlığı Eğitimi Programı ise 10-17 Ekim tarihlerinde gerçekleşecektir. Eğitime katılarak Değişim Uzmanı olabilir hem kendinizi hem de tüm dünyayı değiştirebilirsiniz.
Çünkü her şey bireyle başar;
KENDİNİ DEĞİŞTİR DÜNYAN DEĞİŞSİN, DÜNYANI DEĞİŞTİR DÜNYA DEĞİŞSİN!