Ülke Sorunlarını Çözmek İçin Adaletli Politikalar Şart!
Ülke genelinde pek çok kişi 9 günlük bayram tatilini tatil dinlenme olarak geçirirken, sağlık ve güvenlik personeli gibi 24 saat kesintisiz hizmet veren çalışanlar görevlerinin başında kalmaya devam etti.
Özellikle kesintisiz hizmet gerektiren sektörlerde, bayram ve idari izin günlerinde dahi çalışmaya devam eden fedakâr personelin hak ettikleri ücretlendirmeleri alamamaları dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Bayram ve tatil günlerinde dahi halkımızın güvenliği ve sağlığı için fedakârca çalışan kamu personelinin emekleri göz ardı edilmemeli. Biz, her zaman adil ve liyakat esaslı bir sistemden yanayız. Bu personelin hak ettikleri ücretleri alabilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Akarken, kamu çalışanlarının özverili çalışmalarının karşılığının verilmesi gerektiğini belirterek, yetkililere çağrıda bulundu.
İşçi, Memur ve Emekliler Geçinemiyor!
Ekonomik dalgalanmaların etkileri, toplumun her kesiminde olduğu gibi işçi, memur ve emeklilerin de yaşam standartlarını zorlamaya devam ediyor. Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına Temmuz ayında yapılacak zamlar henüz verilmemişken, temel ihtiyaçlardan lüks tüketim maddelerine kadar geniş bir yelpazede fiyat artışları yaşanıyor. Memur emeklilerinin mağduriyetleri devam ediyor.
Önümüzdeki ay yapılacak Temmuz zammına dikkat çeken Özlem Akarken, “Asgari ücretliye ek zam yapılmayacağı belirtildi. Ancak, asgari ücrete ek ara zam yapılması zorunlu hale gelmiştir. Memur ve memur emeklisi Temmuz zammı verilmeden önce, çeşitli ürünlere ve hizmetlere zamlar gelmeye başladı bile. Eğer asgari ücret alan vatandaşımıza ek zam yapılırsa da memur maaşı ile asgari ücret arasındaki fark ciddi anlamda azalacak. Gerekli düzenlemeler konunun uzmanları tarafından yapılması şart .Çünkü işçi, memur ve emekliler geçinemiyor!” şeklinde konuştu.
Ülke Sorunlarını Çözmek İçin Adaletli Politikalar Şart!
Ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar sadece ekonomik zorluklarla sınırlı değil; eğitimdeki saygınlık krizi ve artan sığınmacı sorunu gibi konular da derinlemesine çözüm gerektiriyor. Ancak bu sorunlarla başa çıkabilmek ve toplumun refah seviyesini iyileştirebilmek için adil ve liyakatli politikaların hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Akarken, “Bir ülkede demokrasinin ve adaletin gelişmesinin ilk şartı adaletli bir vergi sisteminin hakim kılınmasıdır. Dolayısıyla, sorun sadece vergi borcunun silinmesi değil, usulsüz bir şekilde gider göstererek vergi borcunu sıfırlayan işletmelerin tespit edilip gerekli yasal yaptırımların uygulanmasıdır. Kamu emekçilerinden sonra düzenli vergilerini ödeyen meslek gruplarına yeni vergi düzenlemeleri getirilmesi gündemdedir. ÖTV istisnalı araçlar konusunda da adaletsizlikler bulunuyor. Engellilerin ÖTV istisnalı araç alımı VERGİ KAYBI ise, bu kayba yol açanları tespit etmek Devletin görevidir. Hak kısıtlama ile Vergide adalet olmaz. Engelliler için yapılan düzenlemelerin kullanım amacına uygun olup olmadığının denetlenmesi ve gerektiğinde yaptırımların uygulanması daha doğru olacaktır BM Engelli Hakları Sözleşmesine, Anayasa’ya, Engelliler Kanunu’na ve kapsayıcılığa aykırı olan ÖTV DÜZENLEMESİ olmamalıdır ’’ dedi ve garsonların aldığı bahşişlerden vergi alınması konusuna da değindi;
“Hizmet bedelinin %10'unu aşmadığı sürece vergi getirilmeyeceği belirtilmiştir. Bu vergiye kaldıysa ülkemiz acı reçete ile karşı karşıya demektir. Enflasyon %25 iken faizlerin %9'a indirilmesi önce enflasyonu sonra da faizin patlamasına sebep olmuştur.”
Umarız Yanılırız!
Çözüm önerilerini sıralayan Akarken, “Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın hayvan yemine %10, gübreye ise %20 KDV getirmeyi planlamaktan vazgeçip kamu bankalarından verilen ve geri ödenmeyen kredilerin peşine düşmesi gerekmektedir. Türkiye'nin alt gelir grubundan değil, hükümetten ve siyasetten tasarruf etmesi lazım. En kapsamlı vergi paketi yakında TBMM'ye gelecek. Dijital hizmetlerden konaklamaya kadar hayatın her alanında vergi yükü artacak gibi görünüyor” dedi ve önerilerine devam etti;
‘‘Halihazırda aldığımız, yediğimiz, içtiğimiz her şeyin vergisini veriyoruz. Bütçe açık verdi, ekonomi kötü gidiyor söylemleri herkesin ağzında ama yanlışları doğru yapacak mıyız, adaletli, üreten bir ekonomik sistem yerine, kısa vadeli gelir hedeflerini gözeten yeni düzenlemeler neleri değiştirecek ileriki günlerde göreceğiz. Sözün özü, çalışan da emekli de vergi yükünün altında eziliyor. Vergide adalet sağlanmadıkça, emekçinin vergi oranı yüzde on veya on beşte sabitlenmedikçe, katsayı düzenlemesi yapılıp emekliliğe yansıyan maaş sistemi getirilmedikçe, çalışan da emekli memurda enflasyon ve faizlerin acı reçetesini görecek. Düzenlemelere verilen bayram tatili ve idari izinde tatil yapmayıp görevinin başında olan emekçinin mali ve özlük haklarındaki düzenleme ve vergide adaletle başlamak lazım…"