Türk Eğitim-Sen Öğretmenlerin Taleplerini İletti

Türk Eğitim- Sen Malatya şube Başkanı Fevzi Şahin ve Sendika'ya başlı üye öğretmenler taleplerini iletmek üzere Malatya Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Türk Eğitim-Sen Öğretmenlerin Taleplerini İletti

Türk Eğitim- Sen Malatya şube Başkanı Fevzi Şahin ve Sendika’ya başlı üye öğretmenler taleplerini iletmek üzere Malatya Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Yoğun ilginin olduğu basın açıklamasında Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Fevzi Şahin İl milli eğitim binasında Türk Eğitim- Sen’e bağlı öğretmenler ile bire araya gelerek  ekonomik ve mesleki talepleri konularında hükümete seslerini duyurmak adına açıklama gerçekleştirdiler.

BAŞKAN ŞAHİN“ ÖNCELİKLİ TALEBİMİZ”

Üyeler adına bir değerlendirme yapan Türk Eğitim Sen Malatya şube başkanı Fevzi Şahin;  “Eğitim bir bütündür ve bir ekip işidir. Tüm eğitim çalışanları bu ekibin vazgeçilmez bir parçasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm kurumlarda öğretmenlerimizin yanında farklı kadro ve unvanlarda tüm eğitim çalışanları eğitim öğretim süreçlerinin sorunsuz ve sıkıntısız geçmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Durum böyle iken her yıl Eylül ayında verilen Eğitim Öğretim ödeneğinin en az 1 maaş tutarında olmasının yanı sıra, bunun tüm eğitim çalışanlarına verilmesi öncelikli taleplerimiz arasındadır.

Kıymetli katılımcılar, Özellikle son yıllarda eğitim kurumlarında atama ve görevde yükselme kriterleri maalesef göz ardı edilmiş, liyakat kavramı unutulmuştur. Mülakatlar sayesinde çalışanlar baskı altına alınmış ve haksız uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bir kez daha ifade ediyoruz mülakat haksızlıktır, adaletsizliktir ve birilerine çıkar sağlamaktan başka bir işe de yaramamaktadır. Mülakat kavramı tüm bileşenleri ve gerekçeleri ile birlikte kamudan tamamen çıkarılmalıdır.”

“ÜVEY EVLAT DEĞİLİZ”

3600 ek göstergeyi gündeme taşıyan Şahin; “Bir başka sorunumuz, 3600 ek göstergenin kapsamı genişletilirken eğitim çalışanları unutulmuş ve üvey evlat muamelesi görmüştür. Üniversite eğitimini tamamlamış bir eğitim çalışanının diğer üniversite mezunu çalışanlardan ayrı düşünülmesi haksızlıktır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda görevli tüm çalışanların ve dahi 2008 yılından sonra göreve başlayanların da 3600 ek göstergeden yararlanması gerekmektedir.  Yine sözleşmeli olarak çalışan tüm eğitim çalışanlarına verilen kadro sözü geciktirilmeden hayata geçirilmeli ve tayin, terfi gibi sorunları da bir an önce çözülmelidir.” dedi.

“SINAVLA KARİYERE HAYIR”

Sınavla kariyer olmaz diyen Şahin; “Hepimizin malumu olduğu gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu 14 Şubat’da kanunlaşarak yürürlüğe girmiş ve 12 Mayıs’da yönetmeliğin ilanı ile birlikte birçok sorunu ortaya çıkaran bir süreç başlamıştır. Türk Eğitim Sen’in yıllardan beri karşı çıktığı “Sınavla Kariyer” uygulaması yeniden karşımıza çıkmış, tecrübelerimiz ve önerilerimiz maalesef göz ardı edilmiştir. Bizler Türk Eğitim Sen üyeleri olarak 2005 yılından beri Kariyer Basamaklarında düzenleme yapılmasını, kıdeme dayalı bir sistemin oluşturulmasını defalarca dile getirmiş bir sendikayız. Dün ne söylediysek bugün de aynı noktadayız ve sözümüzün arkasındayız.  Türk Eğitim Sen Genel Merkezi yönetmeliğin yayınlanmasından 13 gün sonra Danıştay’a dava açarak sınav başta olmak üzere bazı hükümlerin iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istemiştir, bu da tavrımızın net göstergesidir.

Öğretmenlik Meslek kanunu diye sunulup, içerik itibariyle sınav yönergesinden öteye geçmeyen, iş olsun diye önümüze konulan 2 sayfalık bu yasa öğretmenler nazarında ’’bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır.” Alanında ihtisas eğitimini tamamlayıp üniversiteden mezun olmuş, kpss’de başarılı olmuş, mülakatı geçmiş, adaylık kaldırma sınavında yeterliliğini ispatlamış mesleğinde yılları geride bırakmış öğretmenlerimize, meslek hayatları boyunca bir kez dahi karşılaşmayacakları eğitimler dayatma ile verilmiştir.

Burada toplanan üyelerimiz elbette eğitim verilmesine karşı değildir ama mesleği eğitimin bizatihi kendisi olan öğretmenlerimizin önlerine, 12 farklı branştan,  yüzlerce sayfalık not ve düşük cümlelerle oluşturulan yüzlerce saatlik video bırakıp, eğitim adı altında tamamen ezbere dayalı bir sınavın içine çekmek, gelen haklı itirazlara da, korkmayın sınav kolay olacak, 70 alırsan maaşına 1000 TL zam yapılacak demek, öğretmenlerimizi incitmekten,  onurlarını kırmaktan başka hangi işe yarayacaktır? Öğretmenlik mesleği, uzmanlık alanı olması münasebetiyle sınavla ölçülecek basit bir iş değildir ve bunu anlamak istemeyene mesleğimizin gereği deyip döne döne anlatmaktan imtina etmeyeceğiz.” İfadelerinde bulundu.