Bakan Şimşek Türkiye'ye Çok Ciddi Bir Şekilde Kaynak Girişi Var
Türkiye'deki katılım finans kurumlarının sektör birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), 23. Olağan Genel Kurulu'nu İstanbul'da yoğun bir katılımla gerçekleştirdi.
Konuşmacılar, toplantıda ekonomideki pozitif iyileşmeye dikkat çekti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yatırımcı güveninde artış olduğunu belirterek, “Son 1,5 ayda Merkez Bankamıza içeriden ve dışarıdan neredeyse 53-54 milyar doların üzerinde bir kaynak akışı oldu. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkarken Türkiye'ye çok ciddi bir şekilde kaynak girişi var. İşte 'carry trade' diyorlar. Bizim programımız, sırtını 'carry trade'e dayamaz. Sıcak para sistemin bir parçasıdır ama reel sektörün getirdiği para sıcak para değildir. Hisse senetlerine, Türk tahvillerine kaynak geliyor. Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu da katılım finans sisteminin fiiliyatta kendini test ve ispat ettiğini vurgulayarak, “2024'ün ilk 3 ayında elde edilen 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9'u katılım finans kuruluşlarına ait” diye konuştu.
TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Onur Gök, ekonomide hızlı bir iyileşme sürecine girildiğini ifade ederek, “Tüm bu göstergeler programın güçlü bir şekilde çalıştığını ortaya koyuyor. Sektör paydaşları olarak programın başarıya ulaşması için gereken tüm desteği sağlamayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Katılım finans kurumlarının sektör birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), 23. Olağan Genel Kurulu, Türk Eximbank Genel Müdürlüğü’nün İstanbul’daki konferans salonunda gerçekleştirildi. TKBB’nin Genel Kurul’una Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Fatin Rüştü Karakaş, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Onur Gök ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin üyeleri ile ekonomi çevrelerinden önemli isimler katıldı.
BAKAN ŞİMŞEK: “DÜNYADA KATILIM FİNANS SEKTÖRÜNE ÖNCÜLÜK EDEBİLİRİZ”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TKBB’nin Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, katılım finansın ciddi avantajları olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Katılım finans aslında değer odaklı bir ekonomik faaliyete dayanıyor. Bu sektörün gelişmesi ve daha da büyümesi lazım. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. İnanıyorum ki Türkiye’de yapılacak çalışmalarla belki dünyada bu sektöre öncülük edebiliriz. Türkiye’nin küresel katılım finans sektörünün gelişmesinde aktif rol oynayacağından ben ümitliyim. Türkiye katılım finans gelişmiş göstergesinde belki arzuladığımız yerde değiliz ama son on yılda epey bir ilerleme sağladık. Standartların geliştirilmesi noktasında sektörle birlikte çalışacağız.
Sermaye piyasalarının gelişmesi lazım ve fiyat istikrarını tekrar sağlamamız gerekiyor. Tek haneli enflasyonu başarmamız lazım. Bunu destekleyecek bir mali disiplin olmazsa olmazdır. Sürdürülebilir cari açık bunun bir yan ürünüdür. Yapısal dönüşüm ise bu kazanımları kalıcı hale getirir. Kalıcı refah artışı için yani sürdürülebilirliği, yüksek büyüme için de makro finansal istikrarı sağlayacağız. Kaynakların ülkemiz için üretken alanlara kanalize edilmesinin ön koşulu fiyat istikrarıdır. Bizim vatandaşımız geçen sene müdahale etmeseydik belki 40 milyar dolarlık altın ithal edilecekti. Eğer altın sistemdeyse faydalı olur, değilse atıl bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Vatandaşımızın tercihlerine tabii ki saygılıyız ama eğer vatandaşımız kendisini bütün ürünlerden korumaya alıyorsa veya başka ülkelerin para biriminde kendisini daha güvenli hissediyorsa bir sorun var. Nedir, yüksek enflasyon. O nedenle fiyat istikrarı çok önemli. Nihai amaç enflasyonu tek haneye indirmek ama bunun için bir geçiş dönemine ihtiyacımız var.
“Türkiye’ye şu anda sermaye akışı çok güçlü”
Türkiye’ye şu anda sermaye akışı çok güçlü. Biz müdahil olmasak lira değerlenecek. Yine ben başından beri net bir şekilde ortaya koydum, bizim KDV’yi artırma gibi veya diğer vergileri artırma gibi bir programımız yok ama birtakım istisnaları verimlilik açısından gözden geçireceğimizi söyledik. Şimdi geçiş döneminden dezenflasyon dönemine girmek üzereyiz. Biz gerçekten enflasyonun bu sene sonunda 30’lu bir rakamdan gelecek sene de yani 15’in altına ondan sonra da %10’un altına düşeceğine inanıyoruz. Bunun için gereken tedbirleri alıyoruz. Kamuda tasarruf ve bütçede harcama disiplini paketini kamuoyuyla paylaştık. Vergi muafiyeti ve istisnalarının gözden geçirilmesi tamamlandı gibi. Kayıt dışılıkla mücadele için de fiilen sahada olacağız ve bununla mücadele edeceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığı ekipleri sürekli sahada olacak. Yani herkes hakkıyla vergisini ödesin.
“Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor"
Amacımız kurala dayalı uluslararası normlara uygun politikalar. Bu konuda ilk günden beri şeffaf, net bir şekilde bu mesajı verdik. Bir de yapısal reformlar. Çünkü Türkiye'nin yapısal dönüşüme ihtiyacı var. Bu ikisi birlikte Türkiye'nin hikayesini buluşturuyor. Bu hikâye bir karşılık görecektir.
Şu anda yatırımcı güveninde artış var. Dün itibarıyla son 1,5 ayda Merkez Bankamıza içeriden ve dışarıdan neredeyse 53-54 milyar doların üzerinde bir kaynak akışı oldu. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkarken Türkiye'ye çok ciddi bir şekilde kaynak girişi var. Yine bankalarımızın ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları ciddi şekilde iyileşti. İşte 'carry trade' diyorlar. Bizim programımız, sırtını 'carry trade'e dayamaz. Biz asla sıcak paraya güvenmeyiz. Sıcak para sistemin bir parçasıdır ama reel sektörün getirdiği para sıcak para değildir. Hisse senetlerine, Türk tahvillerine kaynak geliyor. Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor.”
BDDK BAŞKANI KAVCIOĞLU: “KATILIM FİNANS SİSTEMİ FİİLİYATTA DA KENDİNİ TEST VE İSPAT ETTİ”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu da konuşmasında katılım finans sektörünün gösterdiği gelişime dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“2002 sonunda 5 katılım finans kuruluşu mevcutken, 2024 Mart itibarıyla bu sayı 2'si dijital olmak üzere 9'a yükseldi. 2024'ün ilk 3 ayında elde edilen 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9'u katılım finans kuruluşlarına ait. Katılım finans kuruluşlarının kullandırdığı fonların takibe dönüşüm oranının ise %1 ile sektörün %1,5 seviyesinden de düşük.
2024'ün ilk 3 ayında sektörün elde ettiği yaklaşık 153,5 milyar liralık dönem net karının %9'u katılım finans kuruluşlarından geldi. Bu gelişmelerin bir anda olmadı, bunun için pek çok paydaşın tek tek ve birlikte iş birliği ve dayanışma içerisinde gayret sarf etmesiyle oluştu. Katılım finans sistemi fiiliyatta da kendini test ve ispat etti.”
TKBB BAŞKANI GÖK: “GÖSTERGELER PROGRAMIN GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞTIĞINI ORTAYA KOYUYOR”
TKBB Başkanı Onur Gök ise Türkiye’nin yaşanan tüm zorluklara rağmen uzun soluklu ve sürdürülebilir büyümesini sürdürdüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:
“Bu Türkiye’nin güçlü makroekonomik altyapısını ispatlıyor. Özellikle geçtiğimiz Eylül ayında açıklanan program ile birlikte pek çok makro göstergede hızlı bir iyileşme sürecine girildiğini somut olarak görmekteyiz. Büyüme kompozisyonundaki iyileşme, net ihracatın büyümeye katkısı, cari dengedeki hızlı toparlanma kısa vadede olumlu sonuçlar doğurdu. Merkez Bankası rezervlerindeki hızlı toparlanma risk priminde de hızla bir düşüş sağladı ve CDS puanımız pandemi öncesi seviyelere geriledi. Bunun yanında, Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının not artışı ve pozitif görünüm beklentileri, Türk Lirası varlıklara artan talebi beraberinde getirdi. Program ile sağlanan tüm bu çıktılar döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulundu. Tüm bu göstergeler de programın güçlü bir şekilde çalıştığını net bir biçimde ortaya koyuyor. Sektör paydaşları olarak programın başarıya ulaşması için gereken tüm desteği sağlamaya devam edeceğiz.”
“2025 için hedeflediğimiz 1,7 trilyon TL’lik büyüklüğe şimdiden ulaştık”
Katılım Bankaları sektörü olarak ülkemizin büyümesine çok yönlü katkıda bulunmaya devam ettik. Özellikle sektör paydaşları olarak Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına destek olmak ve bizleri bekleyen geleceğe daha hazır hale gelebilmek için çalışmayı sürdürüyoruz. Geçen yıl sektörümüze dijital katılım bankaları Hayat Finans Katılım ve T.O.M. Bank Katılım katıldı. Yine TMSF bünyesindeki bir mevduat bankası olan Adabank da Dünya Katılım Bankası unvanı ile sektörümüzde hizmet vermeye başladı. Bugün itibariyle sektörde faaliyet gösteren, 2’si dijital, 3’ü de kamu olmak üzere toplam 9 katılım bankamız var. 2023 sonu itibariyle müşteri sayımız toplam 13 milyona ulaştı. Bu süreçteki aktiflerimiz 2 trilyon TL’ye, bu aktiflerin bankacılık sektöründeki payı da %8,7’ye yükseldi. Yeni oyuncularla birlikte öz kaynaklarımız da 144 milyar TL seviyesine yükseldi ve sektör payımız da %6,7 oldu. Böylece 2025 yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 1,7 trilyon TL’lik büyüklüğe şimdiden ulaşmış olduk. Öte yandan bu dönemde KOBİ’lere 393 milyar TL’nin üzerinde kaynak sağladık.
Gelecek yıllarda katılım bankalarımızın sürdürülebilir finansal gelişim kaydetmesi için tüm paydaşlarımız ile ülkemiz ekonomisine değer katarak büyüme performansını devam ettireceğimize inanıyoruz. Bakanlığımızın koordinasyonu ile özellikle 2024 yılında ülkemiz ekonomisinin sağlıklı, sürdürülebilir finansman ve tasarruf yapısını korumak için gereken desteği vermeyi sürdüreceğiz. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren verimlilik ekosistemine kesintisiz kaynak sağlayacağız. Bununla birlikte OVP kapsamında katılım finans sektörüne ilişkin bir başlık açılmasını, müstakil bir Katılım Finans Kanununa ilişkin çalışmaları da çok önemsiyoruz.”