Dünyada erkekler arasında en sık, kadınlar arasında da 3. sırada görülen akciğer kanseri erken evrede yakalandığında cerrahi tedavi uygulanır ve bu sayede hastaların 5 yıllık yaşam beklentisi %85-92 gibi yüksek orandadır. Ancak günümüz koşullarında COVID-19 pandemisi yüzünden “erken evrede tanısı konan akciğer kanseri” için ameliyatı olmak amacıyla bile hastanelere başvurmak COVID-19 hastalığına yakalanma riskini artırmaktadır. Peki bu hassas dönemde erken evre akciğer kanseri olan hastaların operasyonları ne şekilde yapılmalıdır? Ameliyatı erteleme söz konusu olabilir mi?
Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı ve Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan Özyurtkan, bu konuda bizleri bilgilendirdi.
Erken evre akciğer kanserinde standart tedavi cerrahi rezeksiyondur. Ancak pandemi döneminde erken evre akciğer kanseri olan hastaların cerrahi tedavilerini planlarken karşılaşılan en büyük zorluk, yaşamı tehdit eden bir kanserin tedavisini ertelemenin kötü sonuçlarına karşı COVID-19 gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir enfeksiyon riskini dengeleme ihtiyacıdır. COVID-19 hastalığının ne kadar süreceğini tahmin edemediğimiz bir süreçteyiz. Dolayısıyla erken evreli akciğer kanseri olan ve ameliyat şansı bulunan hastalara nasıl yaklaşacağımız konusunda çelişkiler yaşamaktayız. Bu yüzden güvenli ve etkili kılavuzlar geliştirmek için multidisipliner işbirliği şarttır.
Amerikan Cerrahi Topluluğu’nun rehberinde kanser boyutu 2cm’den büyük olan hastaların operasyonlarının ivedilikle yapılması gerektiği, buna karşılık kanser boyutu 2cm’den küçük hastaların operasyonlarının 2-3 ay ertelenebileceği görüşü vardır. Ancak burada hastanın iyice bilgilendirilmesi gerekir, zira 3 aylık bir gecikme hastanın erken evre kanserinin ileri evre haline dönüşmesine sebep olabilir. Sağlık Bakanlığı’nın “COVID-19 döneminde güvenilir cerrahi uygulanması rehberine” göre, her ne kadar tüm hastalarda risk artmış olsa da göğüs cerrahisi operasyonu geçirecek hastalar “operasyonları optimal koşullarda yapılması gereken ve ertelenmenin önerilmediği” hastalar grubundadır. Bundan dolayı erken evre akciğer kanserli hastaların ameliyatlarını ertelememek gereklidir.
Erken evre akciğer kanserli hastaların ameliyatlarının planlandığı merkez “tüm kaynaklarını COVID-19 hastalarına ayıran” bir merkez olmamalıdır. COVID-19 hastalarının ayrı servislerde olmaları, onların ameliyathanelerinin ayrı olması, akciğer kanseri ameliyatı geçirecek hastalara bakacak tıbbi personelin COVID-19 hastalarındakilerden farklı olmaları gereklidir. Hastane içinde COVID-19 hastaları için ayrılan bölümler ile diğer hastalara hizmet verilecek alanlar açıkça belirlenmelidir.
Hastalar arasında bulaş riskini azaltmak için bakanlığın rehberine göre uyulması gereken diğer kurallar ise şunlardır: 1) Hasta tek kişilik odada yatırılmalı, bu mümkün değil ise iki hasta arası en az bir metre mesafe olmalıdır; 2) Refakatçi gerekli ise tek kişi olmalı ve COVID-19 bulguları ve korunma yolları konusunda eğitim verilmelidir; 3) İşlem öncesi hasta ve hasta yakını COVID-19 bulguları açısından sorgulanmalıdır. Ayrıca akciğer kanseri ameliyatı geçirecek tüm hastaların, son 14 gündeki yeni vaka görülme sıklığına bakılmaksızın işlem öncesi PCR testi yaptırmaları önerilir. COVID -19 için PCR testi cerrahi işlemden en az 48 saat önce yapılmalıdır. İlk test sonucu negatif olanlarda ancak COVID-19 şüphesi yüksek ise, en az 24 saat sonra ikinci testin yapılması önerilir. Hastanın testi pozitif ve/veya COVID-19 uyumlu semptomları var ise, eğer hastanın çok acil bir durumu yoksa (kanama ve kansere bağlı ciddi enfeksiyonlar gibi) planlı cerrahi 2-3 hafta ertelenmelidir.
Akciğer kanseri ameliyatına hazırlanan hastalar kardiyoloji, göğüs hastalıkları ve anestezi ekiplerince değerlendirilmekte, buna ek olarak biyokimya laboratuarında ve radyoloji bölümünde tahlil ve görüntülemeler yaptırmaktadır. Bu kadar geniş bir çevrede bulunmaları, çok fazla insanla karşılaşıp Covid 19 hastalığına yakalanma riskini arttırır. O zaman yapılması gereken öncelikle hastanın ameliyat öncesi muayenelerini tek bir güne sığdırmaya çalışmaktır. Hasta muayene, tahlil ve görüntülemeler için hastaneye ne kadar az uğrarsa o kadar az insanla karşılaşacaktır.
Diğer öneri ise hastayı ameliyat sonrası mümkün olan en kısa sürede taburcu etmektir. Videotorakoskopik (kapalı) ameliyat sonrası hastanın daha az hastanede yattığı bilindiğine göre, cerrahların özellikle pandemi sürecinde mümkün olduğunca kapalı yöntemleri tercih etmeleri daha uygun olacaktır. Elektrokoter ve lazer kullanımı ile oluşan dumanın tahliyesi (bulaş ihtimalini artırdığı için) etkin bir şekilde sağlanmalı ve bu cihazlar mümkün olan en düşük güçte çalıştırılmalıdır.
Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Mehmet Oğuzhan Özyurtkan sözlerini “Hastane olarak gerek Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmelikleri gerekse hastane enfeksiyon kontrol komitesi kararları uyarınca kontrollü şekilde akciğer kanseri ameliyatlarına devam ediyoruz. COVID-19 hastalarımız diğer hastalarımızdan farklı yerlerde, farklı tıbbi personeller kontrolünde tedavi olmaktadırlar. Akciğer kanseri planlanan tüm hastalarımızdan ve refakatçilerinden operasyondan 24 saat önce PCR testi istiyoruz ve hastamıza son gün kontrol akciğer tomografisi çekip radyolojik olarak COVID-19 hastalığı bulgusu olmadığını kontrol ediyoruz. Bu güvenilir ortam ve disiplin yüzünden sadece İstanbul’dan değil, ülkemizin farklı şehirlerinden de akciğer kanseri hastaları ameliyat olmak amacıyla hastanemize başvurmaktadır.” diyerek bitirdi.