Koronavirüs 2019 hastalığı (COVID-19) etkeni olan SARSCoV-2 virüsü yüksek düzeyde enfeksiyöz bir patojen olup insandan insana geçiş göstermektedir. Temel olarak damlacık ve temas yolu ile bulaşmaktadır. Yetişkin vakalarla karşılaştırıldığında çocuk vakalar sayıca daha az görülmektedir. Çocuklar COVID-19'a neden olan virüsle enfekte olabilir ve COVID-19'a neden olan virüsü başkalarına yayabilir. Yetişkinler gibi COVID-19'a sahip ancak semptomları olmayan (“asemptomatik”) çocuklar da virüsü başkalarına yayabilir.
Çocuklarda tablo daha ılımlı, iyileşme daha çabuk, prognoz daha iyi ve akciğer enfeksiyonusıklıkla daha az görülür. COVID-19'lu çocukların çoğu hastalığı hafif semptomlar ile atlatır veya hiç semptom göstermezler. Bununla birlikte, bazı çocuklar ciddi COVID-19 hastalığına yakalanabilirler. Nefes almalarına yardımcı olmak için hastaneye yatış, yoğun bakım veya ventilatöre ihtiyaç duyabilirler. Nadir durumlardaçocuklarda Pediatrik İnflamatuar Multisistem Sendrom (PIMS) adlı COVID-19 ile ilişkili ciddi bir tıbbi durum ortayaçıkabilir ve hatta ölebilirler.
Bir yaşın altındaki bebeklerin COVID-19'dan ciddi hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir. Yaşlarına bakılmaksızın, astım veya kronik akciğer hastalığı, diyabet, genetik, nörolojik veya metabolik hastalıklar, doğumsal kalp hastalığı, immünsüpresyon (belirli tıbbi durumlar veya bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar nedeniyle zayıflamış bağışıklık sistemi) ve obezite gibi kronik hastalıkları olan çocuklardiğer çocuklara kıyasla daha ciddi hastalık riski altındadır.Aileler, eğer çocuklarınınkronik bir hastalığı varsa, COVID-19'dan kaynaklanabilecek ciddi hastalık riskiyle ilgili sağlık hizmeti sağlayıcısıyla görüşmelidirler.
Çocuklarda COVID-19 enfeksiyonu kuluçka süresi 1-14 gün arasında olup genellikle 3-7 gündür. COVID-19'un semptomları yetişkinlerde ve çocuklarda benzerdir ve soğuk algınlığıgibi diğer yaygın hastalıklara benzeyebilir. Asemptomatik seyredebileceği gibi ateş, yorgunluk, kuru öksürük gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda ise burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı vekas veya vücut ağrıları gibi üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ile kendini gösterir.Özellikle bir yaşın altındaki bebeklerde iştahsızlık veya yetersiz beslenme ve daha az hastada gastrointestinal semptomlar, abdominal rahatsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir. Tat ve koku kaybı erişkin hastalara göre daha az sıklıkta görülür. Çocuklar çoğunlukla 1-2 hafta içinde iyileşir fakat bazı pediatrik vakalar alt solunum yolu enfeksiyonuna ilerleyebilir, bu hastalarda öksürük şikayetine ek olarak nefes darlığı ve nefes almada güçlük görülebilir.
Ailelerin de COVID-19 enfeksiyonu konusunda bilinçli olmaları gerekmektedir. Özellikle maske, mesafe ve temizlik kurallarından ödün verilmemelidir. Çocuklar maske takmaları konusunda teşvik edilmeli ancak onlarda gereksiz anksiyete de oluşturulmamalıdır (İki-üç yaş altındaki çocuklarda maske takılması tehlikeli olabilir, bu çocuklarda yüz koruyucular veya pusetlerde olduğu gibi örtüyle koruma sağlanmalıdır). Çocukların da bir ruh dünyası olduğunu unutmadan hem vücut hem de akıl sağlıklarını korumak adına adımlar atılmalıdır. Onları tamamen eve kapatmak doğru bir yaklaşım değildir. Ara ara dış ortama çıkarmalı, temiz hava almalarını sağlamalı, hareket etmelerini teşvik etmeli ve orman, kır gibi kimsenin olmadığı ortamlarda maskesiz zaman geçirmelerine fırsat verilmelidir. Çoğunlukla zamanlarını geçirdikleri evde de onlarla birlikte zaman geçirmek ve çeşitli aktiviteler yaparak onları COVID-19 sürecinden kısmen de olsa uzaklaştırarak ruhsal durumlarını stabil tutmak çok önemlidir.
Anne ve babalar kendilerini olduğu gibi çocuklarını da COVID-19 bulgularıaçısından izlemelidir. Özellikle, ateş (sıcaklık 37,8 ° C veya daha yüksek), boğaz ağrısı, nefes almada zorluğa neden olan yeni kontrolsüz öksürük (kronik alerjik / astımlı öksürüğü olan bir çocuk için, normal öksürüğünden farklı bir öksürük olması), ishal, kusma veya karın ağrısı ve ateşle birlikte yeni başlayan şiddetli baş ağrısıuyarıcı olmalıdır. Aileler çocuklarının kiminle yakın temasa geçtiğini takip etmelidir.Aile fertlerinden birisi COVID-19 olan biriyle yakın temas ettiyse, sağlık biriminden bir yetkili temas takibi için aile ile iletişime geçebilir. Ailelerin onlarla konuşması ve tavsiyelerine uyması gerekir. Anne veya baba COVID-19 ile enfekte olduysa,virüsün çocuklarına ve başkalarına yayılmasını önlemeye yardımcı önlemler almalıdır.
Eğer çocuğun semptomları varsa ve çocuk COVID-19'a neden olan virüse maruz kalmışsa veya virüsün yayıldığı bir bölgede bulunmuşsa, ailelere önerilerimiz şu şekilde olacaktır;
• Çocuğunuzu evde tutun.
• Çocuğunuzun COVID-19 açısından değerlendirilmesi veya test edilmesi gerekip gerekmediğini tartışmak için çocuğunuzun sağlık uzmanını arayın.
• Çocuğunuza bakarken kendinizi COVID-19'dan koruyun.
• Çocuğunuzun hasta olduğunu çocuğunuzun okuluna bildirin. Ayrıca çocuğunuzun COVID-19 testi olup olmadığını ve varsa sonucun ne olduğunu okula bildirin.
• Çocuğunuz hastaysa ancak bir sağlık hizmeti sağlayıcısı size çocuğunuzda COVID-19 olmadığını söylerse, çocuğunuzun yine de bir süre evde kalması gerekebilir. Çocuğunuzu okula veya diğer yüz yüze faaliyetlere geri getirmeden önce, çocuğunuzun hastalığını sağlık hizmeti sağlayıcısıyla tartışın vene zaman dönebileceği ile ilgili okul (veya diğer çocuk bakım tesisi) ve ilgili kuruluşların politikalarını gözden geçirin.
• Tıbbi bir acil durumda (düşmeyen ateş, nefes almada güçlük, mavimsi dudak rengi, göğüste geçmeyen ağrı veya baskı, bilinç bulanıklığı, yorgun değilken bile uyanamama veya uyanık kalamama) 911'i arayın veya çocuğunuzu acil servise getirin.
• COVID-19 bulaşmasından endişe duyduğunuz için acil servise gitmeyi ertelemeyin. Acil servislerin, sizi ve çocuğunuzu COVID-19 ile hastalanmaktan korumak için enfeksiyon önleme planları olduğunu unutmayın.
2020 yılının son günlerini yaşadığımız şu dönemde, COVID-19 ile ilgili aşı çalışmalarının olumlu sonuçları pandeminin sonlanması ile ilgili içimizdeki umutları arttırmaktadır. Özellikle 2021 yılının ikinci yarısında pandeminin kontrol altına alınabileceği düşünülmektedir. Bu dönemde bizlere düşen erişilebilir olduğu anda aşı olmak ve maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyarak kendimizi ve çocuklarımızı korumaya çalışmak olmalıdır.
Prof Dr İbrahim Gökçe
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Çocuk sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.
Çocuk Nefroloji Bilim dalı