Şükretmek
Nesrin Buruncuk Değişim Uzmanı
Gün içinde sık sık kullanılan bir kelimedir şükür kelimesi. Kelime anlamı olarak, minnet duygusunu sunmak, bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak anlamlarına gelir.
En çok bir kazadan kurtulunca, kötü bir durumu anlatınca akla gelir. Bu durumda “Şükürler olsun" denir. Bazen de kişiler kendi sahip oldukları için, başkalarında olmadığını düşünerek şükreder.
Şükretmek bazen yetinme duygusu için de kullanılır. Kişi sahip oldukları için şükrederek daha fazlasına ihtiyacı olmadığını dile getirir.
Ama şükretmek öyle büyük bir güce sahiptir ki, gönülden şükreden kişiye bereket kapıları ardına kadar açılır. Böyle büyülü bir gücü vardır gönülden gelen şükürün.
Günümüz tüketici toplumunda maalesef bunu söylemek pek mümkün değil. Çünkü ihtiyaçlar bitmek ve tükenmek bilmiyor. Üretim ve tüketim her geçen gün hızla biraz daha artıyor. Böyle olunca da “her şey yeterli “ gelmiyor. Açgözlülük günden güne yayılıyor. Bu hızlı tüketim çarkında aslında en çok ihtiyaç duyulan şey şükretmek olmalı. Düşünebiliyor musunuz birden bire herkes şükrediyor ve savaşlar , rekabet , kavgalar, bu kıyasıya mücadele bitiyor. Çok fazla ütopik değil mi?
Şükretmenin diğer anlamı minnet duygusu. Sahip olunan şeyler için teşekkür etmek.
Daha çok insan kendi ihtiyaçları karşılandığı zaman teşekkür eder. Çünkü çocukluktan bu öğretilmiştir. Aslında herkes içinde minnet duygusu ile dünyaya gelir. Ama bu duygu yeterince kullanılmadığı için körelir. Kişi sadece ihtiyaçları karşılanınca teşekkür eder. Bazen de bunu yapmayabilir. Hatta bazen kişi kendisine iyilik yapan kişiye nankörlük yapabilir. Minnettarlık duygusu o kadar dönüşmüştür.
Aslında önemli ve gerçek olan her an bu duyguyu yaşamaktır. Bu çok güçlü olmanın ifadesidir. İhtiyacın olan her şeyin var olduğunu, her şeyin karşılandığını, bunun için tüm varoluşa minnettar olmaktır. Çünkü gerçekten her şey varoluş tarafından bize sormadan verilmiştir.
Bir an için bitmek bilmeyen sonu gelmez ihtiyaçları bir tarafa bırakıp derin bir nefes alarak , içimize çektiğimiz hava için, gökyüzüne bakıp, bizi ısıtan güneş için, yaşadığımız güzelliklerle dolu bu gezegen için, bize gece gündüz hizmet eden bedenimiz için varoluşa şükretmek en zekice yaklaşımdır.
Çünkü tüketici mantalite ve açgözlülük yüzünden bize verilen bu cennet gibi gezegenin cehenneme dönmemesi için bunu yapmak gerekiyor.
Dünya Değişim Akademisi ‘ de tam da bunun için kuruldu. Bu yaşadığımız gezegeni tekrar cennete çevirmek için. Çünkü cennet demek, bolluk demek, bereket demek, güzellik demek , mutluluk ve huzur demek.
Kaybettiğimiz her şeyi tekrar geri alabiliriz. Bu ancak değişimle mümkün.
Nesrin Buruncuk
Değişim Uzmanı
Dünya Değisim Akademisi
[email protected]
www.dunyadegisimakademisi.com