Para Her Şey Olmuş - Kerim BAYDAK

Para Her Şey Olmuş


Para var mı, yok mu?
Zengin miyiz, fakir miyiz?
Para yok deniliyor; millet son model lüks arabalara biniyor. Yakıtı, masrafı, falanı, filanı…
Para yok deniliyor; millet en lüks evlerde ikamet ediyor. Elektriği, suyu, doğalgazı, falan filan masraflar…
Para yok deniliyor; milletin elinde son model lüks cep telefonlarıyla arz-ı endam ediyor. Faturalı, faturasız, internet, sosyal medya, falan filan…
Para yok deniliyor; hiç olmadığı kadar yiyecek, içecek ve giyecek israfı yapılıyor. Herkesin onlarca elbisesi, ona uygun ayakkabısı, bilmem hangi kafelerde ismi duyulmadık içecekler, memleket harici ilginç yiyecekler, falan filan…
Para yok deniliyor; vur patlasın, çal oynasın misali hep eğlence yerlerinde görüntüler. Su misali içki içip kendinden geçmeler, bedava değil sanırım. Bilet, yiyecek, içecek parası, falan filan…
Para yok deniliyor; herkesin yastık altında altınlar, alışverişlerinde Dolar, Eurolar, hayali baş belası Bitcoin-Kripto para saplantıları, falan filan…
Tüm bunlar için para var mı, yok mu?
Sanırım bütün bunlar parasız, yani bedava olmaz/olmuyor!
Peki, şimdi biz fakir mi, yoksa zengin mi oluyoruz?
Elbette fakir/fakirlik var tabi, ancak zenginlik ve zenginler hep ön plana çıkıyor.
Zenginler zenginliğine, paralarına para katarken, kim takar fakiri/fakirliği.
Altta kalanın canı çıksın mı?
Acaba...
***
Önceleri birkaç Motto'muz oluyordu; ama şimdi Motto'ların haddi hesabı yok. 
Olumlu veya olumsuz hiç fark etmiyor.
***
Tamam, anladık da... Şirketlerin ve esnafların işi iyi olmayabilir; ama 1400 TL. 1800 TL ye de eleman çalıştırılmaz ki. 
Yazıktır, günahtır, bu sömürmedir ya! 
Bari asgari ücret verin
***
İnsanlara bi'geldi, şu üç harflilerle 3,5 attılar. Hem de isteyerek, gönüllü olarak, iç rahatlığıyla. Ne zaman 5'den fazla olanlara sıra gelecek? 
Kedidir kedi!
***
Ata, baba yurdu ve çocukluğumuzun bir kısmının geçtiği topraklarda, gümbür gümbür pınarın aktığı sulardan, derelerden eser yok şimdi. 
Kaynak mağara, mağara olmaktan öteye gitmemiş görüntüsü insanın içini acıtıyor.
İnsan, acaba doğaya hor davranıyor olmanın cezasını mı çekiyor diye düşünmeden edemiyor.
***
Öyle deme, belki sen her zaman kazanırsın, ama hep haklı çıkan ben olurum. 
İnanıp inanmamak sana kalmış..
***
Kırmızı kart gösterme yetkim olsaydı, çok kişiyi oyundan atardım; ama ne yazık ki sarı kart bile gösteremiyorum. 
O yüzden kafalarına göre oyun oynuyorlar.
Oynasınlar bakalım!
***
Kaldır camın perdesini. Cemalini göreyim.
Ay mısın, güneş misin, bir ahvalini bileyim.
***
Roma Çeşmesi kazı çalışmaları yapılıp tarih gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor.
İnsan "acaba buralar Şanlıurfa, Gaziantep ya da başka bir ilin elinde olsa, kim bilir nasıl olurdu?" demeden de edemiyor. 
Çünkü her taraf, buram buram tarih kokuyor da

Kerim BAYDAK
[email protected]
 

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
30Oca

Umudunuzu Yitirmeyiniz

23Oca

Kısmetinize Ne Düşerse

16Oca

Sağlıklı Olmak Zenginliktir

09Oca

Bilinsin İstedim!

02Oca